13 Eylül 2015 Pazar

Yeditepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü günümüzde adı yeterince veya hiç duyulmamış üç kadını tanıtmak üzere 8 Ekim 2015 tarihinde "Sandıklardan Çıkanlar: Gizli Kalmış Kadın Yazarlar" adlı konferansta biraraya geliyor. Böylelikle Türk ve dünya edebiyatının benzer örneklerinin de gün ışığına çıkarılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Prof. Dr. Jale Parla moderatörlüğünde gerçekleşecek olan konferansta Yeditepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden Bahar Gökpınar, Yrd. Doç. Dr. Hilmi Tezgör ve Doç. Dr. Ayşe Melda Üner sırasıyla, Ayşe Leman Karaosmanoğlu, Rose Ausländer ve Vildan Uzel’i tanıtacaklar. Konferans, Doç. Dr. Ayşe Melda Üner'in kapanış konuşması ile son bulacak.

Açılış Konuşması: Türk Dili ve Edebiyatı bölüm başkanı Doç. Dr. Ali Budak

Yer: Yeditepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu (8. Kat)

Saat: 14.00-16.00

Bilgi için:

Büşra Çopuroğlu 

Naci Akıncı          

Adres: İnönü Mah. Kayışdağı Cad.  26 Ağustos Yerleşimi
34755 Ataşehir - İstanbul

(0216) 578 00 00 



Yazarlar Hakkında


Ayşe Leman Karaosmanoğlu (1900-1996)

19.yüzyıl Osmanlı mutasarrıfı Mehmet Asaf Paşa’nın kızı, Türk siyasi tarihinin ve gazeteciliğinin önemli isimlerinden Burhan Belge’nin kız kardeşi ve ünlü yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun karısıdır. Ayşe Leman hanım eşyalardan, fotoğraflardan ve mektuplardan oluşan titizlikle tutulmuş, oldukça ayrıntılı bir arşiv oluşturmuştur. “Paşa kızı”, “siyasetçi kardeşi” ve “sefir eşi” sıfatlarının gölgesinde kalmamış,  yaşamını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin geçirdiği dönemleri içeren oldukça kapsamlı arşiviyle sosyo-kültürel tarihe Ayşe Leman Karaosmanoğlu adını yazdırmayı başarmıştır.

Rose Ausländer (1901-1988)

Rose Ausländer 11 Mayıs 1901’de, o zamanlar Avusturya, şimdi Ukrayna sınırları içinde olan Czernowitz’de Yahudi bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Edebiyat ve felsefe öğrenimi gören Ausländer, ilk şiir kitabı Der Regenbogen’i (Gökkuşağı) 1939’da aynı kentte yayımladı. Naziler yüzünden 1941’den 1946’ya kadar annesi ve erkek kardeşiyle Czernowitz’deki ‘getto’da yaşamak zorunda kaldı, 1946’da A.B.D.’ye gitti. Yıllar boyunca çeşitli ülkeleri dolaştıktan sonra 1964’te Düsseldorf’a yerleşti. 1972’den 1988’deki ölümüne dek bakıma muhtaç bir şekilde, bir başka şair Nelly Sachs’ın evinde yaşadı. Yazdıklarını dikte ettirmek durumunda kaldı. Yaklaşık 20 şiir kitabı yayımlanan şair ancak 1970’lerin sonuna doğru hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine ulaşabildi. Ausländer, bugün Alman dilinin en büyük kadın şairlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Vildan Uzel (1903-1976)

Fevziye Hanım ile posta idaresi nazırlarından Mehmet Ali Bey’in üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta sanata sevgi duymaya başladı. Türk ve dünya romanı örneklerini ilgiyle okudu. 17 yaşındayken ressam olmak için Güzel Sanatlar Akademisi’ne yazıldı, yağlıboya resimler yaptı, ancak tifoya yakalanınca eğitimini tamamlayamadı. İyileşme döneminde Serap adlı bir roman yazdı. Bilindiği kadarıyla yazarlığı yakın çevresine bile göstermeye çekindiği bu romanla sınırlı kaldı. Müziğe yöneldi. Piyano çalmayı öğrendi. Zamanla klasik Batı müziğine tutkuyla bağlandı, piyanoda ilerledi. 1923’te Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarı değerli eğitimci Rüştü Uzel’le evlendi, yaşamını eşine ve biri erkek diğeri kız iki çocuğuna adadı. Vildan Hanım güzelliği ve modernliğiyle hayranlık uyandırmış bir Cumhuriyet kadınıdır.



Afiş tasarım: Zeynep Ağcabay