Yeditepe
Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü günümüzde adı
yeterince veya hiç duyulmamış üç kadını tanıtmak
üzere
8 Ekim 2015 tarihinde "Sandıklardan Çıkanlar: Gizli Kalmış Kadın Yazarlar" adlı konferansta biraraya geliyor. Böylelikle Türk ve dünya
edebiyatının benzer örneklerinin de gün ışığına çıkarılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Prof. Dr.
Jale Parla moderatörlüğünde gerçekleşecek olan konferansta Yeditepe
Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden Bahar Gökpınar, Yrd. Doç. Dr.
Hilmi Tezgör ve Doç. Dr. Ayşe Melda Üner sırasıyla, Ayşe Leman Karaosmanoğlu,
Rose Ausländer ve Vildan Uzel’i tanıtacaklar. Konferans, Doç. Dr. Ayşe Melda Üner'in kapanış konuşması ile son bulacak.
Açılış Konuşması: Türk Dili ve Edebiyatı bölüm başkanı Doç. Dr. Ali Budak
Açılış Konuşması: Türk Dili ve Edebiyatı bölüm başkanı Doç. Dr. Ali Budak
Yer: Yeditepe Üniversitesi, Güzel
Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu (8. Kat)
Saat: 14.00-16.00
Bilgi için:
Büşra
Çopuroğlu
Naci Akıncı
Adres: İnönü Mah. Kayışdağı Cad. 26 Ağustos Yerleşimi
34755 Ataşehir - İstanbul(0216) 578 00 00
Yazarlar Hakkında
Ayşe Leman Karaosmanoğlu (1900-1996)
19.yüzyıl
Osmanlı mutasarrıfı Mehmet Asaf Paşa’nın kızı,
Türk siyasi tarihinin ve gazeteciliğinin önemli isimlerinden Burhan Belge’nin
kız kardeşi ve ünlü yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun karısıdır. Ayşe Leman
hanım eşyalardan, fotoğraflardan ve mektuplardan oluşan titizlikle tutulmuş,
oldukça ayrıntılı bir arşiv oluşturmuştur. “Paşa kızı”, “siyasetçi kardeşi” ve
“sefir eşi” sıfatlarının gölgesinde kalmamış,
yaşamını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin geçirdiği dönemleri içeren oldukça
kapsamlı arşiviyle sosyo-kültürel tarihe Ayşe Leman Karaosmanoğlu adını
yazdırmayı başarmıştır.
Rose Ausländer (1901-1988)
Rose
Ausländer 11 Mayıs 1901’de, o zamanlar Avusturya, şimdi Ukrayna sınırları
içinde olan Czernowitz’de Yahudi bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.
Edebiyat ve felsefe öğrenimi gören Ausländer, ilk şiir kitabı Der Regenbogen’i
(Gökkuşağı) 1939’da aynı kentte yayımladı. Naziler yüzünden 1941’den 1946’ya
kadar annesi ve erkek kardeşiyle Czernowitz’deki ‘getto’da yaşamak zorunda kaldı,
1946’da A.B.D.’ye gitti. Yıllar boyunca çeşitli ülkeleri dolaştıktan sonra 1964’te Düsseldorf’a yerleşti.
1972’den 1988’deki ölümüne dek bakıma muhtaç bir şekilde, bir başka şair Nelly
Sachs’ın evinde yaşadı. Yazdıklarını dikte ettirmek durumunda kaldı. Yaklaşık
20 şiir kitabı yayımlanan şair ancak 1970’lerin sonuna
doğru hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine ulaşabildi. Ausländer, bugün Alman
dilinin en büyük kadın şairlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Vildan Uzel (1903-1976)
Fevziye Hanım
ile posta idaresi nazırlarından Mehmet Ali Bey’in üçüncü çocuğu olarak dünyaya
geldi. Küçük yaşta sanata sevgi duymaya başladı. Türk ve dünya romanı
örneklerini ilgiyle okudu. 17 yaşındayken ressam olmak için Güzel Sanatlar
Akademisi’ne yazıldı, yağlıboya resimler yaptı, ancak tifoya yakalanınca eğitimini
tamamlayamadı. İyileşme döneminde Serap
adlı bir roman yazdı. Bilindiği kadarıyla yazarlığı yakın çevresine bile göstermeye
çekindiği bu romanla sınırlı kaldı. Müziğe yöneldi. Piyano çalmayı öğrendi.
Zamanla klasik Batı müziğine tutkuyla bağlandı, piyanoda ilerledi. 1923’te
Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarı değerli eğitimci Rüştü Uzel’le evlendi, yaşamını
eşine ve biri erkek diğeri kız iki çocuğuna adadı. Vildan Hanım güzelliği ve modernliğiyle
hayranlık uyandırmış bir Cumhuriyet kadınıdır.